Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

1896 Van İsyanı

Resim
Van İsyanı 14 Haziran’ı 15 Haziran’a bağlayan gece patlak vermişse de bunun hazırlıkları hayli öncesine inmektedir. 1895’te Van ihtilalcileri Avrupa’nın ilgisini Ermeni sorunu üzerine yeniden çekmek için çalışıyorlardı. Zengin Ermenilere, ölüm tehdidiyle para yardımı istenen mektuplar gönderiliyordu. Bu süre zarfında Van İhtilal Komitesi kararı ile bazı politik cinayetler de işlendi. Bu cinayetlerin en önemlisi 6 Ocak 1895 günü mukaddes ayini icra için kiliseye gitmekte olan Papaz Bogos’a karşı işlendi. Bazı ihtilalcilerin adi davranışlarına erkekçe karşı koyduğu için ölüme mahkum edilmişti. 1895-96 kışında Ermeni gençleri Rus Konsolosluğu yakınındaki evlerin geniş odalarında toplanıp müfreze, hatta kıta talimleri yapıyor ve bazen heyecana gelerek atış denemelerine girişiyorlardı. Her yerde olduğu gibi baharla birlikte ihtilal hareketleri de önem kazanmaya başladı. Şehrin yakınlarında öldürülüp vücutları parçalanan insanlardan bahsedilmeye başlandı. İhtilalciler, bu gib

7-8 Ağustos 1921 Tekalif-i Milliye Emirleri

Resim
Anadolu halkından beklenen özveriler bakımından Başkomutan’ın yayınladığı Tekalif-i Milliye emirlerinin sayısı 10’dur. Bunlar dışında yasalar yoluyla da istekler ileri sürülecektir. Emirlerin 1’den 6’ya kadar olanları 7 Ağustos, kalanları 8 Ağustos 1921’de çıkarılmıştır. 1. sayılı emirle her ilçede bir Tekalif-i Milliye Encümeni (Ulusal Salma Kurulu) örgütlenmesi ve bildirilecek malların bu kurullarca toplanması, bunların gönderileceği cephe ve bölgeler saptanıyordu. Her evin bir kat çamaşır, bir çift çorap ve çarık vermesini, gücü olmayan evlerin payının zenginlerden sağlanmasını isteyen 2 sayılı buyruk ve 3 sayılı emirle halk ve tüccar eliyle giyecek, hayvan teçhizatı ve tımarına ait eşya ve maddelerden mevcutların yüzde 40’ı isteniyordu.  4.emir olarak başlıca yiyecek stoklarının %40’ına el konacak, beşinci olarak malların taşınması için halk elindeki taşıma araçlarıyla ayda 100 km’lik taşıma yapma yükümlülüğüne giriyordu. Bu yükümlülük “ tedariki vesaiti nakliye encümen

1919-1922 Güney Cephesi - (Batı Mersin-Viranşehir Cephe Hattı)

Resim
Güney Cephesinin kurulmasında halkın büyük katkısı olmakla birlikte Mustafa Kemal’in sözlerini dinlemelerinin de etkisi olmuştur. Güneydoğu da halkın tepkisi, işgallerin hemen ardından olmamış, işgalcilerin kötü davranışları ve bir Ermeni Yurdu kurulacağının kesinleşmesi üzerine ve özellikle işgalin sona ermesi beklenirken işgalin el değiştirmesi ile oluşmuştur. 1918 Aralık ve 1919 Ocak aylarında Fransızlar Çukurova ve Nur Dağları bölgelerini işgal ederlerken, İngilizler 6 Aralık 1918’de Kilis’i, 17 Aralık 1918’de Antep’i işgal etmişlerdi. İşgalci kuvvetlerle birlikte ya da bunların arkasından Ermeni asker ve çetecileri gelmişler, bunları da sivil Ermeniler izlemişti. Ermenilere silah dağıtılması ve 22 Şubat 1919’da Halep’te çıkan karışıklıklarla ilgili oldukları iddiasıyla 16 Türk’ün tutuklanması Kilislileri uyardığı gibi Belediye Başkatibi Ahmet Ramiz’in İngiliz komutanına “ Müştak-ı Hürriyet” Özgürlüğe Susamış) imzasıyla bir mektup yazmasına da yol açmıştı. Antep’te Hükü

1942 Hollanda'da 101 Özbek, Almanlar Tarafından Neden Öldürüldü?

Resim
2.Dünya Savaşının başlangıcı sayılan 1941’de Smolensk Muharebesinde esir alınan 101 Sovyet Askeri uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Hollanda’nın Amersfoort şehrine getirildi. Almanlar’ın amacı bu Rus askerlerinin ne kadar vahşi ve aşağılık olduklarını yerel halka göstermekti. Bu kişilerin çoğu ne ilginçtir ki Semerkantlı Özbeklerdi. Bazıları Kırgız, Kazak ve Başurt idi. Ama Almanlar onların Özbek olduklarını bilmiyordu. Naziler, Özbekleri Amersfoort Tren İstasyonuna getirdiklerinde şehrin ana caddesinde yürüttüler. Yerel halk ilk etapta aç olduklarını belirttikleri bu askerlere ekmek ve su vermek istemiş fakat Alman askerleri halkı engellemişti. Kampa girmeden önce Rusça bilen bir Nazi görevlisi onları sorguladığında Özbek oldukları anlaşılmıştı. Özbekler kampta diğer mahkumlardan daha kötü muamele görüyordu. Kampa geldikten sonraki ilk 3 gün hiç birşey yiyemediler yani bilerek aç bırakıldılar. Çünkü Alman bir film ekibi bu insanların filmini çekmek için hazırlanıyordu.

Konuk Yazar Olmak İster misiniz?

Resim
Arkadaşlar Herkese Merhaba Sitemizin konseptini biraz değiştirme kararı alarak "Konuk Yazar" kısmını yakın bir zamanda siz okuyucularımızın hizmetine açacam. Yazılarınızda bir kaç hususu es geçmemenizi istiyorum. Bunlar arasında; Özellikle Ulu Önder Atatürk'e, Kurtuluş Savaşı komutanlarına ve ecdadımızdan önemli büyüklerimize hakaret veya laf sokan yazılara yer vermiyorum.  İslam'a veyahut Kur'an-ı Kerim'e karşı küçük düşürücü sözleri yayınlamıyoruz. Kişi, Kurum, Irk ve Memleketlere karşı hakaret içerikli yazılar yayınlamıyoruz. Siyaset olayına hiç mi hiç değinmiyoruz. Bu durumlar haricinde Ekonomi, Tarih, Kültürel, Sanatsal, Gezi Yazılarınız ya da sizin belirlediğiniz konulara has yazılarınızı seve seve yayınlamak isterim. Yazılarınız Türkçe imla kurallarına uygun olmayabilir yada cümle düşüklükleri elbette olabilir bunlarda sıkıntı olmaz. Kendim elimden geldiğince düzeltme konusunda yardımcı olurum. Yazılarınızı mehmetayaz2828@yandex.com.tr ve

1919 İzmir'in İşgali ve Elefterios Venizelos

Resim
Venizelos’un Anadolu üzerindeki toprak talepleri, 3000 yıllık olduğunu iddia ettiği hakka ve bölgedeki Rum nüfusunun çoğunluk olduğu iddiasına dayanıyordu. Bu gerekçe üzerine Yunanistan’a işgal izni vermek, ilhakını da tanımak demekti. Yoksa işgal gerekçesi Rum halkına barışa kadar koruma diye ileri sürülürdü. Venizelos’un Paris’ten verdiği emir üzerine Yunan Genelkurmayı 1. Tümeni işgalle görevlendirmişti. Bu tümenin mevcudu 12 bine çıkarıldı. Sonra da Dinyester ırmağı boyunda Beyaz Ruslarla birlikte savaşan kolordudan bir tümen daha getirilecekti. Albay Zafiri Papathanasius komutasındaki tümenin hazırlığı az zamanda  ve gizlilikle yapıldı. Taşıma için vapurların toplanması, Karadeniz kıyılarından göç ettirilecek Rus göçmenlerin nakliye çalışmalarına bağlandı. Galip devletler kararıyla, İzmir’in işgal emri tümen komutanına ancak 11 Mayıs 1919 saat 22.30’da bildirildi. On altı gemiye bindirilmiş olan tümen, Eleftron ve Mavros limanlarından 13 Mayıs saat 10.00’da hareket ett

13-15 Şubat 1945 Dresden Bombardımanı

Resim
13-15 Şubat 1945 tarihinde İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından, Doğu’dan gelen Sovyet Birliğinin önünü açmak için yapılan bombardımandır. Bu bombardıman, Berlin ve çevresindeki askeri birliklere değil nispeten sivil yerleşimin olduğu Berlin’in güneyinde yer alan Dresden çevresine yapılması ölü sayısının artışında etkili olmuştur. Saldırı Almanya’nın teslim olma arefesinde yapıldığı için İngilizlerin intikam saldırısı olarak nitelendirilmiştir. Hiroşima ve Nagazaki bombardımanlarından daha güçlü olan bu saldırıda yaklaşık 150.000 kadar insan yaşamını yitirdi. Şu an tarihte “Büyük Barış Adamı” olarak nitelendirilen Winston Churchill yönetiminde bombardıman gerçekleştirildi. Nazilerin yaptığı soykırım nedeniyle hala günümüzde bu bombardıman hakkında gerçekler gün yüzüne çıkarılamadı. Bombardıman esnasında İngiliz uçakları şehirde bulunan Shell petrol rezervlerini vurmamış fakat şehrin dışına kaçan Alman kadın ve çocuklarını vurmaktan geri kalmamış

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

Resim
ÖZET İyonize olmayan Radyasyon (NIR), radyasyon enerjisini ifade eder. İyonlar madde boyunu geçerken sadece uyarım için yeterli enerjiye sahiptir. Yine de biyolojik etkilere neden olduğu bilinmektedir. NIR spektrumu iki ana bölüme ayrılır. Bunlar optik radyasyonlar ve elektromanyetik alanlardır. Optik radyasyonlar bölünebilir ultraviyole, görünür ve kızıl ötesi ışınlardan meydana gelir. Elektromanyetik alanlar ise radyo frekansı yani mikrodalga, çok yüksek ve düşük frekanslı radyo dalgasından meydana gelmektedir. İyonize Olmayan Radyasyon kaynakları çeşitli kökenlerden yararlanır. Bunlar doğal kökenler (güneş ışığı veya yıldırım) ve insan yapımı (kablosuz iletişim, endüstriyel, bilimsel ve tıbbi uygulamalar) kaynaklardır. İnsan sağlığına ilişkin NIR ile görülen biyolojik etkilerin temelleri fotokimyasal ve ısınmanın optik biyolojik etkileri de dahil olmak üzere gözden geçirilmiştir. Bunlar elektromanyetik yüzey ısıtma alanları, elektrik yanıkları ve şok alanlarıdır. Gün

1940 Donkarkız (Dunkirk) Tahliyesi

Resim
Dunkirk sahili   Fransa 'nın kuzeyinde yer alan   Belçika   sınırına ise 10 km uzaklıkta bulunan bir konumda yer almaktadır. Bölgenin ismine Fransızca  Dunkerque , İngilizce   Dunkirk   denilmekte olup Osmanlılar burası için Donkarkız adını kullanmışlardı.Günümüz Türkçe'de bölgenin ismi de Donkarkız olarak telaffuz edilir fakat insanların birçoğu için Dunkirk ismi daha kolay gelmiş olacak ki Donkarkız ismi pek de bilinmemektedir. 2.Dünya Savaşının ilk yıllarında Alman kuvvetleri Doğu cephesinde Polonya’yı kısa sürede ele geçirerek, Batı cephesinde hızla ilerlemekteydiler. Bununla birlikte Belçika, Fransa ve İngiltere düzenli kuvvetleri Almanların bu hızlı ilerleyişine karşı koyamıyordu. Hollanda, Belçika ve Fransa üzerine dört bir koldan saldırıya geçen Almanlar, 27 Mayıs 1940 tarihinde Dunkirk sahiline doğru yaklaşık 400.000 kişilik kuvvetle geri çekilmek zorunda kaldılar. Ertesi gün Almanlar Belçika’yı tamamen işgal etmişlerdi. Belçika daha fazla dayanamayarak teslim

Waterloo Savaşı ve Savaş Öncesi Napolyon'un Siyasi Durumu

Resim
1789’da gerçekleşen Fransız İhtilali sonucunda Fransızlar oldukça gururlanmış ve milliyetçilik duyguları kabarmıştı. Aynı zamanda bu olay Avrupa’nın geri kalanında da endişe yaratmıştı. Çünkü Avrupa ülkeleri monarşiyle yönetiliyordu ve hiçbiri krallıklarından vazgeçmek istemiyorlardı. Bu yüzden devrim dönemi boyunca Avrupa’nın geri kalanıyla birkaç savaş yaşanmıştı. Devrimci Fransa’nın o zamanlar yaptığı savaşlarda Fransız devrim savaşlarıydı. Bu süre boyunca Napolyon, Fransa’nın hatta Avrupa’nın en iyi askeri önderi olmasıyla ünlenmişti yani Napolyon Fransa’da kahraman olarak görülen bir figürdü. 1799’dan önce birkaç kişiyle birlikte askeri darbe sonucu başa geçti. Daha sonra 1804’e kadar bir şekilde üstünlük sağlayıp kendini imparator ilan etti. Daha sonraki süreçte imparatorluğu genişletmeye çalıştı. 1814 yılında sürgüne gönderilen Napolyon, Elba Adasına 10 aydan daha kısa bir süre kaldı. Ona bu adanın hakimiyetini vermişlerdi ama istediği bu değildi. Bunun ötesinde Napolyo