Hakkımda

1988 yılında Giresun'da doğan yazar, Akdeniz Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul Aydın Üniversitesi İşletme Yönetiminde Tezli Yüksek Lisansını tamamladı. ''Sağlık Sektöründe Kişisel Markalaşma: Tercih Edilen Doktorun Kişisel Markalaşmasının Hastane Tercihine Etkisi'' isimli tezini ve aynı tezin hakemli dergi versiyonu ile 1 tane de yayınlanmamış makalesi bulunan yazar, Tarih alanındaki çalışmalarını ağırlıklı olarak Osmanlı Dağılma Dönemi ile 1. ve 2. Dünya Savaşları ve Yakın Dönem Tarihi konularında sürdürmektedir. Yazarın haftalık ve aylık periyotlarda gerçekleştirdiği seyahat kesitlerini de fotoğraflayıp yayınlama çalışmaları da mevcut. 

Yazarın kaleminden: Siz değerli takipçilerim umarım kişisel web blogumu beğenip çevrenizle paylaşırsınız. Görüş, öneri ve düşüncelerinizi paylaşmanız sitenin gelişmesi açısından oldukça önemli. Şimdiden hepinize teşekkürler...:

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanal Cephesi Harekatı-1

Resim
1.Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti açısından Çanakkale Cephesi sonrası en önemli cephesi kuşkusuz Süveyş cephesiydi. Alman subaylarının epey etkin olduğu bu cephede savaş başladıktan hemen sonra yapılacağı Alman Genelkurmayı tarafından öncesinde ele alınmıştı. Alman Genelkurmay’ının savaş başlamadan önce olası bir savaşta Kafkasya ve Süveyş Kanalından yapılacak bir taaruzun İngiliz ve Rusları sömürge yolları üzerinde kesme planı mevcuttu. Bu plan, 1910 yılında Goltz Paşa’nın, Alman Genelkurmay Başkanı Helmuth von Moltke’ye yazdığı mektuplarda ortaya çıktı. Moltke, 10 Ağustos 1914’te Enver Paşa’ya Osmanlı savaşa girmediği halde kanal hazırlıklarını soruyor, bununla alakalı Filistin bölgesine Albay Von Kress’i keşif için gönderiyordu. Bu cepheyle amaç İngilizlerin, Hindistan sömürge yoluna bağlandığı ana arteri kesmekti. Osmanlılar için ise bunun faydası mevcut topraklarını korumak ve Mısır’ı tekrar payitahta katmaktan ibaretti. İlk deneme, 2-3 Ağustos 1915’te gerçekleşti ve sonuç baş...
Devamını Oku...

Geçmişten Günümüze Yemen ve Hadım Süleyman Paşa

Resim
1538’de, Kanuni’nin Irakeyn Seferinin ardından dört sene sonra Kanuni’nin donanma kumanlarından birisi Yemen’i ele geçirdi. Osmanlıların Memluklara yardım için Portekizlilere karşı yürüttüğü deniz seferlerinden itibaren, Yemen’in statüsü oldukça sıradışı kalmıştı. Bu seferlerin büyük bir çoğunluğu Kızıldeniz’in güney ucunda, Afrika ve Hint kıyılarındaki Portekiz kalelerine direk sıçrama tahtası olan konumu nedeniyle Yemen’e odaklandı. Doğu Afrika ile Batı Hindistan kıyıları boyunca oluşturulan ticaret noktaları kuran Portekizliler arasındaki güzergahı, yani Basra Körfezi ile Arabistan Yarımadası’nın güney kıyısını güvenlik altına almak istiyorlardı. Memluklar, 1515’te yerel bir Arap hanedanının elindeki Yemen kıyısının büyük bir bölümünün denetimini ele geçirmişlerdi fakat Osmanlılarla yürütülen ortak deniz savaşlarının bir sonucu olarak Osmanlı kaptan-ı deryaları, imparatorluğun resmi parçası olmayan Yemen kıyılarında serbest bir şekilde gelip gidiyorlar ve bu kaptanlar kendi kanu...
Devamını Oku...

Bill Ray: 1969 Yılında Paris’ten Avanos Nevşehir’e Bir Postacının Hikayesi - Bill Ray: The Story of a Postman from Paris to Avanos Nevsehir in 1969

Resim
Bill Ray: 1969 Yılında Paris’ten Avanos Nevşehir’e Bir Postacının Hikayesi 1969 yılında Türkiye’ye gelen sanatçı, Kodak marka fotoğraf makinesiyle Anadolu turunda, sonradan kendisine ün katacak bu kareyi çekti. Paris’te “Life Magazine” isimli dergide fotoğrafçı olan Bill Ray, 1969 yılında Anadolu topraklarını resmetmek için Türkiye’ye gelir. Başka fotoğraflardan Anadolu’nun gerek kıyı şeridinin gerekse iç bölgelerinin güzelliklerine hayran kalan Ray, kendisine anlatılan hikayelerden de esinlenmiş olacak ki Anadolu’nun girişi olan İstanbul’a gelir. Burada inanılmaz görüntüler elde edebileceğini fark eden Ray, ucuz şarap ve harika yemeklerinde etkisiyle kendisini bir anda Anadolu topraklarında bulur. Öncelikle Ege’nin kıyı kesimlerini keşfe başlayan Ray, sırasıyla Efes ve diğer antik kentleri gezer. Fakat buralarda açıkçası pek umduğunu bulamaz ve rotasını Orta Anadolu’ya yani Kapadokya bölgesine çevirir. Kapadokya ziyareti esnasında (tam anlattığı Kozaklı ilçesi sınırları) küçü...
Devamını Oku...