Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Geçmişten Günümüze Yemen ve Hadım Süleyman Paşa

Resim
1538’de, Kanuni’nin Irakeyn Seferinin ardından dört sene sonra Kanuni’nin donanma kumanlarından birisi Yemen’i ele geçirdi. Osmanlıların Memluklara yardım için Portekizlilere karşı yürüttüğü deniz seferlerinden itibaren, Yemen’in statüsü oldukça sıradışı kalmıştı. Bu seferlerin büyük bir çoğunluğu Kızıldeniz’in güney ucunda, Afrika ve Hint kıyılarındaki Portekiz kalelerine direk sıçrama tahtası olan konumu nedeniyle Yemen’e odaklandı. Doğu Afrika ile Batı Hindistan kıyıları boyunca oluşturulan ticaret noktaları kuran Portekizliler arasındaki güzergahı, yani Basra Körfezi ile Arabistan Yarımadası’nın güney kıyısını güvenlik altına almak istiyorlardı. Memluklar, 1515’te yerel bir Arap hanedanının elindeki Yemen kıyısının büyük bir bölümünün denetimini ele geçirmişlerdi fakat Osmanlılarla yürütülen ortak deniz savaşlarının bir sonucu olarak Osmanlı kaptan-ı deryaları, imparatorluğun resmi parçası olmayan Yemen kıyılarında serbest bir şekilde gelip gidiyorlar ve bu kaptanlar kendi kanu

Kısa Notlarla Hristiyanlık Tarihi

Resim
Bizans İmparatorluğu sınırlarının bir parçası olarak, Mısır ve Doğu Akdeniz kıyı şeridi, Bizans İmparatoru Konstantin’in imparatorluğun resmi dini olarak Hristiyanlığı benimsemesinden sonraki yüzyıllarda bölge içerisinde çok sayıda Hristiyanı barındırmaya başladı. 451’de yapılan Kalkedon (Kadıköy) Konsili sonrası, çoğu Bizans Hristiyanı Konsil’i İsa Mesih’in biri ilahi diğeri insani olmak üzere iki ayrı doğası olduğuna ilişkin kararı benimsedi. Bu görüşe bağlı Hristiyanlar ise “Difizit” olarak bilinmektedir. Bugün ister ortodoks veya katolik ya da Protestan olsun, dünya Hristiyanlarının büyük çoğunluğu bu saflarda yer almaktadır. Mısır Kilisesi İsa’nın doğasının tek ve ayrılmaz olduğunda ısrar ederek Kalkedon Konsili’ni reddetti. Bu nedenle (Mısırlı yani Agyptions ile bağlantılı bir adlandırma olarak) Kıptiler (copt/kuft) olarak tanınacak olan Mısır Hristiyanları Bizans’ın baskı ve işkencelerine maruz kaldılar. Suriye’de başka bir Monofizit kilisenin ortaya çıkmasına karşılık, Kıpt

Lublin-Brest Taarruzu ve 1943 Varşova Ghetto Ayaklanması

Resim
Lublin-Brest Taarruzu Kızıl O rdunun Beyaz Rusya stratejik harekatı kapsamında sürdürdüğü bir taarruz harekatı olup 18 Temmuz-2 Ağustos 1944 tarihleri arasında Alman ve Rus Kızıl O rduları arasında meydana gelmiştir. Bagration harekatı olarak da bilinen bu harekatta amaç Alman Nazi kuvvetlerini merkez ve doğu Polonya’dan çıkarmak amacını taşıyan bir planın uygulaması şeklinde söylenebilir. Bu harekat, birkaç başka taarruzla birlikte aynı tarihler arasında uygulamaya konmuş ve Beyaz Rusya cephesinin güney kanadı (sol) tarafından Alman Güney Ukranya O rdular Grubu’na ve Merkez O rdular Grubu’na karşı yapılmıştır. Bu harekatlardan en önemlisi, güneyde 1.Ukranya Cephesi Kuvvetlerinin Lvov-Sandomierz taarruzudur. Her iki harekat da, kuzeydeki Bagration harekatının başarılı bir gelişme göstermeye başlamasından haftalar sonra uygulamaya konulmuştur. Bagration Harekatı, Alman Nazi kuvvetlerini Beyaz Rusya’nın büyük bir bölümünden çıkarmıştır. Kendilerine verilen taktik hedeflere ul

Medine Fatihi Fahreddin Paşa (Ömer Fahreddin Türkkan) 'nın Hayatı

Resim
1868 yılında Rusçuk’ta doğan Fahreddin Paşa (Ömer Fahreddin Türkkan) 1.Dünya Savaşı sırasında meydana gelen “Şerif Hüseyin İsyanı” sırasında Medine’de yönettiği 2 yıl 7 ay süren “Medine Müdafaası” ile anılır. Kendisine takılan lakaplar ise sırasıyla “Medine Müdafii”, “Türk Kaplanı”, “Çöl Kaplanı” ve “Medine Kahramanı” şeklindedir. 93 harbi sonrası (1877-1878 Rus Savaşı) ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşen Fahreddin Paşa Mekteb-i Harbiye’de eğitimini tamamladıktan sonra Erkan-ı Harbiye Mektebi’ni bitirerek 1891 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Balkan harbinde Çatalca Savunması ve Edirne’nin geri alınmasında görev aldı. 1.Dünya Savaşı başladığı zaman 4. Ordu’ya bağlı 12.Kolordu Komuanı olarak Musul’da bulunuyordu. 1915 yılında 4. Orduya komutan vekilliğine getirildi. Görevi esnasında tehcire tabi tutulan Ermenilerin yerleştirme işlemleriyle ilgilendi. Aynı esnada Urfa, Zeytun, Musadağı ve Haçin’deki Ermeni isyanlarını bastırdı. 1916 tarihinde 4. Ordu Ko

İngilizlerin Kudüs'ü Ele Geçirmesi -11 Aralık 1917

Resim
9 Aralık 1917 tarihinde Osmanlı Devleti’nin son Kudüs Valisi (Mutasarrıf) İzzet Bey, Belediye Başkanına bir teslim mektubu bırakarak sabah erken saatlerde şehirden ayrıldı. Ayrılmadan önce de belediyede bulunan telsiz makinesini çekiçle tahrip etti. Mutasarrıf İzzet Beyin 8/9 Aralık 1917 gecesi imzaladığı belgede Osmanlıların dini binaların tahrip edilmesinden çekindiği için şehirden savaşsız ayrıldığı ve buralara muhafızlar yerleştirerek İngilizlerin de aynı yolda hareket edeceğinin tahmin edildiği ifade edilmişti. Belediye Başkanı, sabah erken saatlerde yanına birkaç polis memuru alarak Lifta’da bulunan İngiliz birliklerine doğru yola çıktı. Saat 08.30 civarında İngilizler, beyaz bir bayrakla yaklaşan heyeti gördüler . Heyeti ilk karşılayan iki İngiliz çavuşu oldu ve kendilerine Osmanlılar tarafından şehrin teslim mektubu ve anahtarları sunulduysa da çavuşlar bunları kabul etmediler. Arkadan gelen İngiliz subaylarından oluşan iki binbaşı ile Tugay komutanı da şehrin teslim al

Sovyet Cephesinde 1942-1943 Kış Savaşları ve Alman Nazi Ordu Birliklerinin İlerleyiş Mevzileri (1942-1943 Winter Wars on the Soviet Front and the Progression of the German Nazi Army Unions)

Resim
Rusya’da, kış mevsimine rastlayan bu ikinci savaş için Alman Ordusunda gerekli olan kış teçhizatı arasında soğuk iklime uygun elbise ve ayakkabılar vardı. Çizmelerin tabanı kösele ve keçeden imal edilmişti. Pamuklu gizleme elbiseleri pantolon ve uzun ceket olarak hazırlanmıştı. Diğer seriler ise kürklü kaput, ısıtma torbası, yüz maskesi, kürk başlık, kürklü eldiven zamanında cephelere ulaştırılmıştı. Araç şöförlerine kürklü, dizleri kapatacak kadar uzun paltolar giydirildi. Piyade askerlerine verilen gizlenme ve savaş giysileri sıcak tutuyor ve kaput gibi hareketi engellemediği için askerlere kolaylık sağlıyordu. 17. Zırhlı Tümen “Niededrsee” hareketi olarak kodlandırılan bir değişiklikle dinlenmek, eksikliklerini tamamlamak ve gerekli ikmallerini yapmak üzere Kasım ayı sonunda Fransa’ya gidecekti. Çok gizli ve ani bir emirle, İsjum’a trenle intikal etmek üzere hareket emri verildi. Tümenin kuruluşunda olan bütün muharip birlikler hemen hazırlıklara başladı ve koordineli ve düz