Doğu Anadolu'da Hamidiye Alaylarının Kuruluşu ve Ermeni Çetelerine Karşı Faaliyetleri (1891-1922) : The Establishment of Hamidiye Regiments in Eastern Anatolia and Their Activities Against the Armenian Gangs (1891-1922)



Hamidiye Alaylarının kuruluş aşamasının temelini 19.yüzyılda cereyan eden Osmanlı-Rus Harbine bağlayabiliriz. Bu harp sonucunda yenilen Osmanlı Devletinin Kars’a kadar toprakları işgal edilmiş ve günümüz Doğu Anadolu hududunun başlangıcı kabul edilen toprak parçaları düşmanın eline geçmişti. Akdeniz havzasına yani sıcak denizlere inme politikasına sahip Çarlık Rusya’nın önünde yani Kars-İskenderun hattında geçilmesi gereken bir Doğu Anadolu toprak parçası vardı. Bu toprak parçası içerisinde yaşayan ve Fransız Devrimi sonrası bağımsızlık hayalleri kuran Ermeni topluluğunun karıştırılması, toprakların ele geçirilmesi açısından biçilmez bir kaftandı. Şimdi Hamidiye Alayları’na dönebiliriz.

Hamidiye Alayları, 1891 yılında dönemin padişahı II.Abdülhamit tarafından Doğu Anadolu bölgesinde gelişen Ermeni-Rus-İngiliz gücüne karşı kuruldu. Kuruluş aşamasında her ne kadar İngiliz ve Ruslar geçse de temel gaye, kukla Ermeni topluluğunun kurduğu çetelere karşı bölgeyi savunmak ve olası bir iç savaşı engellemekti. 1800’lerde kurulan Ermeni Taşnak ve Hınçak gruplarının Osmanlı İmparatorluğu içerisinde bir Ermeni devleti kurma planlarını yok etmekti. Kurulacak bu alay, bölgede yaşayan Kürtlerden oluşuyordu. Bazı kaynaklarda Hamidiye Hafif Süvari Alayı olarak geçmekteydi. 93 harbi esnasında savaş devam ederken doğudaki birçok aşiret birbirlerine düşmüşler, İngiltere’de bu fırsattan istifade olayları daha da körüklemişti. Kuruluşunun bir nedeni de bu durum oluşturmuştu.
Yaşanan iç ve dış gelişmeler ve bölgenin etnisitesinin ağırlıklı Kürtlerden oluşması yani bölünmenin hızlanabilme ihtimaline karşı Padişah II.Abdülhamit, bölgede yerel milislerden oluşacak ve merkeze bağlanacak bir kuvvet oluşturma kararı verdi. Padişah, bölgede ilk önce aşiret liderleriyle bağlantı kurmuş ve onları Ermenilere karşı birlik olmaya çağırmıştı. Tabii bu esnada onlara kendilerini özel hissedebilecekleri değerli eşyalar ve hediyeler göndermeyi de ihmal etmemişti. Bu aşiret Ağalarından Ahmet Ağa, İsmail Bey, Şeyh Sıdık, Şeyh Seyid ve Abdurrahman Beyler diğer şehirlere yollanarak aşiretlerin birleştirilme ve teşkilatlanma işine giriştiler. Bu şehirler sırasıyla Bitlis, Erzurum, Doğubeyazıt (şimdi Ağrı’nın bir ilçesi) ve Hınıs (şimdi Erzurum’un bir ilçesi) idi.

Dönemin 4.Ordu Komutanı olan Müşir Zeki Paşa (1849-1914) haricinde diğer tüm paşalar Hamidiye Alayı fikrine karşı çıktı. Bunun üzerine bu önemli göreve Müşir Zeki Paşa getirildi. Zeki Paşa kendisine Erzincan’ı merkez olarak seçerek 1891 yılında görevine başladı. İlk olarak Mirliva Mahmut Paşa’yı Van, Malazgirt (Muş) ve Hınıs bölgelerine göndererek aşiretlerin birleştirilmesi ve alayların oluşturulması görevini verdi.  Bu bölgelerde kurulan birlikler toplam 5 yıl görev yaptılar. Daha sonra Erzincan, Dersim (Tunceli), Erzurum, Diyarbakır, Malazgirt (Muş) ve Urfa dahil birçok doğu şehirlerinde süvari alayları kuruldu. Kuruluş esnasında alay sayısı 50 iken 1908 yılına gelindiğinde bu sayı 65’e yükseldi. II.Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle adı olan “Hafif Süvari Alayları Nizamnamesi” ismi “Aşiret Süvari Alayları” olarak değiştirildi. 1922 yılında ise kaldırıldı.

Kaynakça





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanal Cephesi Harekatı-1

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

19.Yüzyıl Sırp ve Yunan İsyanları