Kanal Cephesi Harekatı-1

1.Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti açısından Çanakkale Cephesi sonrası en önemli cephesi kuşkusuz Süveyş cephesiydi. Alman subaylarının epey etkin olduğu bu cephede savaş başladıktan hemen sonra yapılacağı Alman Genelkurmayı tarafından öncesinde ele alınmıştı. Alman Genelkurmay’ının savaş başlamadan önce olası bir savaşta Kafkasya ve Süveyş Kanalından yapılacak bir taaruzun İngiliz ve Rusları sömürge yolları üzerinde kesme planı mevcuttu. Bu plan, 1910 yılında Goltz Paşa’nın, Alman Genelkurmay Başkanı Helmuth von Moltke’ye yazdığı mektuplarda ortaya çıktı. Moltke, 10 Ağustos 1914’te Enver Paşa’ya Osmanlı savaşa girmediği halde kanal hazırlıklarını soruyor, bununla alakalı Filistin bölgesine Albay Von Kress’i keşif için gönderiyordu. Bu cepheyle amaç İngilizlerin, Hindistan sömürge yoluna bağlandığı ana arteri kesmekti. Osmanlılar için ise bunun faydası mevcut topraklarını korumak ve Mısır’ı tekrar payitahta katmaktan ibaretti. İlk deneme, 2-3 Ağustos 1915’te gerçekleşti ve sonuç başarısız oldu. Von Kress’in bu olumsuzluğa rağmen ileri taaruzda ısrar etmesi, onur meselesinden öteye geçmemektedir. Cemal Paşa bu durum karşısında orduyu ileri değil geri çekmenin daha doğru olacağını öngördü ve dediğinide yaptı. Ordu, ilk taaruz hattının gerisine çekildi.
Yeni bir kanal harekatı hazırlığı, 9.Ordu tarafından başlatıldı fakat ulaşım aksaklıkları ve dayanılmaz çöl sıcakları, taaruz harekatının başarısız olacağının komuta kademesi tarafından farkedilmesini sağladı ve harekat, ufak çatışmalarla gerilla taktiği şeklinde devam etti. Ordunun bazı birlikleri bu arada Çanakkale Cephesine gönderilmişti. Cephe hattı şimdilik ufak çatışmalarla devam ediyordu. Irak tarafında ise General Townshend komutasındaki İngiliz-Hint 6.Tümeni Kut yakınlarında Albay Nurettin Paşa tarafından esir alındı. Çanakkale ve Kut zaferleri, Osmanlı kademesine zafer sarhoşluğunu getirdi. Zira Çanakkale’den boşalan seçme birlikler Güney ve Anadolu Cephesine gönderileceği yerde Galiçya, Makedonya ve Romanya cephelerine gönderilmesi, Enver Paşa’nın savaş içerisinde yapmış olduğu en önemli hatalardan birisidir.

6 Kasım tarihinde Fav yarımadasına İngiliz birlikleri bir çıkarma yaptılar. Bunun amacı Abadan (İran) petrollerini korumak oldu. Aynı tarihte Süveyş Kanalı’nada çıkarma yapan İngilizler, Süveyş Kanalında da etkinliklerini artırdılar. General Murray’ın Ariş’i hedefleyen stratejisi, 1916 Şubat’ında demiryolu inşaatını başlattı. Bu, Osmanlı-İngiliz kuvvetlerinin Sina Çölünde karşı karşıya gelmesi anlamına gelmekte idi. Bunun sonucunda 22-23 Nisan 1916 tarihinde Von Kress yönetimindeki 3.Tümen’e bağlı Osmanlı Kuvveti, Süveyş Kanalı’nın 20-25 mil uzaklıktaki Ogratina ve Katya mevkiindeki demiryolu inşaatını korumakla görevli 2 İngiliz taburuna baskın yaptı. Ama bu baskın zafer sağlama konusunda zayıf kaldı ve ordu tekrar eski düzeyine geldi. Gerek Almanların gerekse Osmanlıların istediği fakat yetersiz ordu nedeniyle başlatılamayan 2.Kanal harekatı ise bu kısa çarpışmaların gölgesinde kalarak eksik bir biçimde başlayacaktı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

19.Yüzyıl Sırp ve Yunan İsyanları