3 Bölge 1 İlçe: Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Domuztepe Arkeolojik Alanı


Pazarcık, Kahramanmaraş’a bağlı bir ilçe olup Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerine bağlayan stratejik konumda yer almaktadır. Bugünkü Pazarcık, tren yolunun geçtiği bölge üzerinde yani Aşağı Pazarcık taraflarında kurulmuştur. İlçenin nüfusu 68.000 civarında olup iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle ilçede yaşayanlar yurtiçi ve yurtdışında çalışmaktadır. Pazarcık, coğrafi olarak Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz Bölge sınırlarında yer almaktadır. İlçe, il merkezi olan Kahramanmaraş’a 44 km., Gaziantep’e 55 km., Ankara’ya 604 km. ve İstanbul’a 1054 km. mesafededir.

Milattan Önce 6000 yılından sonra dünya üzerinde, o dönemki en eski ve büyük yerleşim yerlerinden birisi olarak adlandırılan “Domuztepe Höyüğü” günümüz Pazarcık ilçesinin Kelibişler Köyü yakınlarında bulunmaktadır. Yaklaşık 200 dönüm alan üzerine kurulan bu höyük yüzlerce yıl boyunca geçiş güzergahı üzerinde olması sebebiyle devamlı iskan edilmiş ve bu nedenle çöp yığınları artarak 10-15 metre yüksekliğine kadar ulaşan bir höyük halini almıştır. Yerleşim yerinin bataklık içinde kurulması nedeniyle domuz yetiştirildiği varsayımından bu bölgeye Domuztepe denilmektedir. Höyük içerisinde yer alan evler iki katlı direklerin üzerinde, dikdörtgen şeklinde 2-3 odalı olarak yapılmıştır. Burada bulunan çanak-çömleklerin en önemli özelliği, eşyaların üzerine boya ile ev resimlerinin yapılmasıdır. Yapılan bu boyalı çanak-çömlek ve diğer ev eşyalarının Suriye’nin kuzeyinde yer alan “Tel Halaf” yerleşkesinin adıyla anılmaktadır.

Domuztepe Höyüğündeki ilginç bir husus ise höyük içerisinde yer alan 40 dan fazla iskeletin  yer aldığı “Ölüm çukuru” diye isimlendirilen alandır. Kemikler, birçok parçaya ayrılmış, ayırma işlemi esnasında kesici alet kullanılmıştır. Bununla birlikte aynı çukurun içerisinde köpek ve diğer bazı hayvan kemiklerine de rastlanmıştır.

Kırkmağaralar  başta olmak üzere, Sapaca Vadisi ve Ufacıklı ile birlikte diğer bazı yerlerde bulunan kaya içlerine oyulmuş bazı mezar evler, Roma Dönemi M.Ö. III ila V. yüzyıla ait diğer arkeolojik eserlerdir. Ufacıklı’da bulunan Paşa Mağarası ve Yılanlı Mağarası diye bilenen kaya mezarları ise bu mezarların en net olan şekilleridir. Bu kaya mezarları Roma döneminde yer alan varlıklı insanlar için yapılmıştır. Mezarların içlerinde  2-3 “kline” yani “seki” yapılarak aile mezarı şeklinde oluşturulduğu da gözlemlenmektedir. Mezar evlerinde bazen insan iskeletlerinin üst kısımları taşlarla kapatılarak aynı mezar içlerindeküçük şişelerde sıvı bir maddeye ( muhtemelen gözyaşı) rastlanılmıştır. Şişe içerisindeki bu gözyaşlarının ölen kimsenin yakınları tarafından üzüntü göstergesi olarak mezarlara konulduğu ifade edilmektedir.

İlkçağlardan itibaren Roma-Helen hakimiyetinde bulunan Pazarcık bölgesinde çeşitli yerleşim merkezleri kurulduğu bilinmektedir.Bugünkü Yukarı Pazarcık’ta yer alan Büyükpınar ve çevresi,  ilgili dönemlerde yoğun bir iskana ve şehirleşmeye başlamıştır. Pazarcık bölgesi, Roma- Komagene döneminde “Katamana” ismiyle anılmaktadır. Pazarcık ve çevresi, Adıyaman ve Kahta çevresinde hüküm süren Roma-Pers medeniyetinin temsilcisi olan  Komagene Krallığının toprakları içerisinde yer aldığı kayıtlarda bulunmaktadır.  Ayrıca buralarda yapılan yerel kazı ve hafriyatlarda ortaya çıkan dikdörtgen şeklindeki temel taşları, sulama- içme suyu amaçlı kullanıldığı sanılan kireç-kum karışımı ve kiremitlerle yapılmış uzun su kanalları ( Örnek verilirse Ulubahçe köyünde yer alan Ördek Kuyusundan Büyükpınar’a bağlanan kanallar), ve kazılarda bulunan Roma-Helen ve Pers-Bizans dönemlerine ait madeni paralar da bölgenin  bu zamanlarda iskan edildiğini gösteren maddi simgelerdir. Bu yerleşimin kronolojik olarak tarihlerini tespit etmek mümkün değildir ancak Geç Hitit Döneminden (M.Ö.1200-700)  sonra olduğu tahmin edilmektedir.

Sarıl ve Ardıl yakınlarında yer alan mağaralarda bulunmuş kesici aletler, ok uçları ve tanrıça heykelciği tarih öncesinin arkeolojik belgeleri olarak günümüze kadar gelmiştir. Karaçay köyünde M.Ö.800-750 yılları arasında olduğu tespit edilen, üzerinde gök tanrısının motifi bulunan Hitit Steli, Doğanlı Karahasan köyünde bulunan ve aynı tarihlere denk gelen savaşçı motifli tanrı heykeli ile Pazarcık’ta bulunan, M.Ö. 9.yüzyıla ait kral heykeli Hitit egemenliğinin önemli arkeolojik eserleridir.  Romalıların bu bölgede uzun süre yerleşik medeniyet kurduklarını gösteren bir başka delil ise Evri kasabasında kayalara oyulmuş su sarnıçları ve içerisi mezar taşı (stel) atölyesi olarak kullanılan iki mağara ile Tilkiler ve Gani dağında bulunan su sarnıçlarıdır. Bu sarnıçlar 7-8 metre derinliğinde,4-5 metre genişliğinde ağızları bir metre çapında olup, kaya oyularak açılmış ve iç kısımları sıva maddesi ile sıvanmıştır. Gani Dağında ayrıca 8 adet kaya mezarı ve kaya barınağı bulunmakta, bunların 4-5 metre kare kullanım alanı olup, duvarlara oyulmuş  raflar ve üçgen prizma şeklinde mum veya çıra koyacak küçük oyuklar yer almaktadır. Yine Turunçlu köyünde bu tür arkeolojik eserler yer almaktadır. Ayrıca Tilkiler Hındolar Obasında tavşan büyüklüğünde taştan yapılmış fil heykelciği bulunmuş olup, halen Maraş Arkeolojik Müzesinde bulunmaktadır. Roma ve Bizans dönemine ait en önemli eserlerden birisi ise Ufacıklı’daki Yılanlı ve Paşa mağarasıdır.
Kaynak: Bu yazıda bulunan kaynaklar www.pazarcik.gov.tr adresinden alınmıştır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanal Cephesi Harekatı-1

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

19.Yüzyıl Sırp ve Yunan İsyanları