Beyaz Rusların İstanbul'a Gelişleri ve İstanbul Gündelik Yaşamına Etkileri (1917-1932)
Sayıları
3 milyonu aşan Suriyelilerle dünyada en çok mülteci barındıran ülke haline
geldiğimiz şu günlerde, bundan tam 100 yıl önce Anadolu toprakları aynı rakam ve
entelektüel birikim olmasa da yine mültecilere ev sahipliği yapmıştı.
İstanbul,
1917 Rus devriminin hemen ardından yeni kurulan Komünist rejiminden kaçan
Rusların sığınağı haline gelmişti. O tarihte bolşeviklere “Kızıl Ordu”, Çar’ın
ordusuna ise “Beyaz Ordu” denildiği için gelen mültecilere de “Beyaz Rus”
denilmekteydi. Beyaz Rusların Avrupa ülkeleri yerine İstanbul’u tercih etme
nedenleri, Avrupa ülkelerinin kısıtlayıcı katı kurallarıydı.
1917
yılıyla birlikte yavaş yavaş gelmeye başlayan Rus mülteciler, 1919 yılı
itibariyle soyluların, yenilgilerin artmasıyla 1920 itibariyle her rütbeden
Beyaz Ordu mensuplarının geldiği bir yer halini aldı. Peki Beyaz Ruslar,
İstanbul’da ne gibi bir değişime sahne oldular?
Osmanlı kadınlarının peçe yerine Rus
kadınlar gibi tülbent ve türban sarmaları bu döneme rastlar.
Çiçek Pasajı’nın ismi, pasajın önünde
çiçek satan Beyaz Rus kadınlardan kalmıştır.
İstanbul’da pastahane geleneğini de
Beyaz Ruslar başlatmıştır. Vatandaşlar muhallebiciler yerine
Beyaz Rusların
açtığı pastahaneleri tercih etmişlerdi. İlk kez 24 saat açık olan mekanlar
sayesinde İstanbullular yeni bir konsepti tanımış oldular.
Zengin Osmanlı erkekleri ile evlenen
Beyaz Rus kadınlar, evlerinde düzenledikleri balo ve danslı çay toplantılarıyla
İstanbul sosyete hayatını da değiştirdiler.
Sinema ve tiyatro gösterilerinde haremlik selamlık giderek kalkar. Kadının kara çarşaflı olduğu bir dönemde ince bir ten rengi iç çamaşırı giyip akrobasi hareketleri yapan Rus kızlarının varlığı halkta heyecan uyandırır.
· Ana caddeler üzerinde “Kabare”, arka
sokaklarda ise “Pavyon” lar açılarak eğlence hayatına yeni mekanlar
kazandırmışlardır.
· Rus lokantalarının masaları kaldırım ve
yollara taşarak eğlence sabaha kadar devam etmiştir. Ancak Beyoğlu’nun arka
sokaklarında Odessa ve Kiev genelevlerinden kaçan kadınlar uyuşturucu
pazarlamaktaydılar.
· İstanbullular sarışın ve beyaz tenli Rus
kadnlarına “Haraşolar” adını takmışlardı. Haraşo kelimesi gazete köşelerine,
fıkralara ve karikatürlere kadar girmişti.
Rus mültecilerin sayıları
1920 yılı İstanbul’unda 200 bini geçmişti. 1923 yılı itibariyle mübadele ile
1.5 milyon Rum, Türkiye’den Yunanistan’a giderken, Yunanistan’dan da 500 bin
civarında Türk gelmişti. Bu tarihten itibaren Beyaz Rusların da ülkeyi
terketmeleri için çalışmalar yapılmaya başlandı. Oturma izinleri 31 Temmuz 1927’de
sona erdirildi. 1932 yılında yabancıların iş yapmalarını engelleyen kanunun
çıkması ile Rusların yapacakları işlerde engellendi ve Ruslar bu tarihten sonra
başka ülkelere gittiler.
Kaynak: //seyler.eksisozluk.com/1917-rus-devriminden-sonra-ulkemize-akin-eden-beyaz-ruslar-ve-kulturumuze-olan-buyuk-etkileri
Yorumlar
Yorum Gönder