Mustafa Kemal Paşa'nın Libya Deneyimi ve Kısa Notlarla Sunusiler


Mustafa Kemal’in İtalyan işgali dolayısıyla bir avuç genç subay arkadaşlarıyla oradaki direnişi desteklemek ve yönetmek için oralara gitmesi hepimizin bildiği bir gerçek fakat 1909 tarihinde 2. Meşrutiyet devriminden sonra sıkıntıya düştüğü bazı ittihatçı arkadaşlarının tertibiyle 5 ay süren ilk gidişini pek fazla bilmiyoruz. 1909 Eylül’ündeki ilk gidişi sırasında Mustafa Kemal, Libya’da Meşutiyet devriminden memnun olmayan kendi başına buyruk davranmaya başlayan yerel derebeyleri ve onlara boyun eğen Osmanlı bürokratlarına karşı yeni rejimin otoritesini temsil, icra ve egemen kılma savaşı vermişti. Kısa süre sonra bütün bu oyunlara karşı başarılı savaşlar vermiş ve başarılı da olmuştu.

Mustafa Kemal’in Libya’ya 2.kez gelişi 1911 Eylül ayında İtalyanların Afrika’da bu son Osmanlı ülkesine saldırması üzerine oldu. Meşrutiyet sonrası iç politika çekişmeleriyle uğraşan Osmanlı yönetimi çeşitli haberler almasına rağmen İtalyanlar karşısında önlem almamış, oradaki bir süvari alayını kaldırmış, üç taburu da Yemen’e göndermişti. Vali ve Komutan orada bulunan İtalyan Konsolosu ile iyi geçinemediği için merkeze çekilmişlerdi. Sivil ve askeri görevler vekaletle yönetiliyordu.

Osmanlı devletinin umursamazlığına rağmen bölgedeki askerler, sivil yöneticiler ve yerel halk bu saldırılara karşı sert tepki verdiler. 7.000 Türk askeriyle beraber sayıları kısa sürede 25.000’i bulan yerli gönüllüler orduya katılarak İtalyanları Akdeniz’in kıyısına kadar sürdüler.
İstanbul’da genç subaylar bu durumu kabullenemediler ve Libya’ya yardım için koştular. Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşa bu subaylar arasında sivrilen iki isimdi. Gelenlerin bir kısmı Avrupa üzerinden önce Tunus’a oradan kaçak yollarla Trablusgarp’a kaçak yollarla geliyorlardı. Mustafa Kemal, Ekim ayında İstanbul’dan “Tanin” gazetesi yazarı “Şerif” adıyla düzenlenen belgelerle o zaman İngiliz sömürgesi Mısır’a gelmiş, yaşadığı sağlık sorunlarını göz ardı ederek Mısır sınırına bakan doğu bölgesinin merkezi Bingazi sınırına geldi. Bingazi, o tarihte Enver Paşa’nın komutası altındaydı. Mustafa Kemal, Bingazi Cephesi’nin görevlisi olarak daha doğusunda yer alan Derne kısmındaki kuvvetleri komuta edecekti.

Genç Türk subaylarının komutasında Libya direnişi güçlü İtalyan donanmasının ve kıyılarda mevzilenen on binlerce askerin üstün donanımına boyun eğmeden başarıyla sürerken Balkan Savaşı başladı. Birleşen Balkan Devletleri Rumeli’yi işgal etmişler ve Çatalca’ya kadar ilerlemişlerdi. İşgal edilen bölgelerdeki halk “etnik temizlik” yöntemiyle öldürülüyor ve binlercesi de göçe zorlanıyordu.
Osmanlı yönetimi 18 Ekim 1912 tarihinde İtalyanlar ile Uşi Antlaşması yaptılar ve Libya’yı İtalyanlar’a bıraktılar.

Mustafa Kemal ve Enver Paşaların Libya’daki bir yıllık başarılı direnişleri sırasında en büyük yerel destekçileri bölgede geçen yüzyıldan beri büyük bir dinsel ve geleneksel ağırlığı olan Sunusi’lerdi. Liderleri ise “mehdi” kabul edilen Seyyid Ahmet Sunusi idi. Bu grubun etkin destek ve katılımı Libya’nın İtalyanlar için bir kapan haline getirilmesini kolaylaştırmıştı. İttihatçı subaylar Libya’dan ayrılmadan önce birkaç subay arkadaşlarını Sunusi’ler başta olmak üzere geride bıraktıkları yerli direnişçilere yardım etmesi ve kendileriyle bağlantıyı sağlaması amacıyla orada bıraktılar. Arap kökenli bir Osmanlı subayı olan Binbaşı Aziz Ali’yi direniş güçlerinin komutanı olarak atadılar. Türk subaylar çekildikten sonra da direniş devam etti.

Aziz Ali’nin komutasındaki direnişçiler 1913’ün Mayıs ayında Derne’deki İtalyanlara saldırarak önemli başarılar elde ettiler ama ağır kayıplar verdiler. Takviye edilen İtalyan birlikler artınca direnişçiler Libya içlerine çekildiler. İç bölgelerde Sunusi’lerin ağırlıkları daha da artıyordu. Aziz Ali’nin bu ağırlığı görmezden gelmesi ve kendisine emanet edilen paraları zimmetine geçirmesi ipleri koparan gelişme oldu.

Seyyid Ahmet Sunusi’nin Enver Paşa’ya mektupla durumu bildirmesi ikisi arasında bağlantıyı tamamen kopardı. 1913 sonbaharında Aziz Ali yanındaki askeri personel ve teçhizatı da alarak, kendisini engellemek isteyen yerel direnişçiler ile çarpışarak Mısır’a çekildi. Bu hareketi nedeniyle İstanbul’a döndüğünde Divan-ı Harb’de idamla yargılandı.


Bu ihanet ve kopma Sunusi’lerin yerel direnişlerini oldukça zayıflattı. İtalyanlar 1914’te Libya içlerine doğru ilk kez ilerlediler. Buna rağmen Sunusiler boyun eğmediler ve daha geri çekilerek varlıklarını devam ettirdiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanal Cephesi Harekatı-1

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

19.Yüzyıl Sırp ve Yunan İsyanları