100 Yıllık Musul Sorununun Aşamaları

Musul vilayeti 20. yüzyıla kadar Osmanlı topraklarını paylaşma yarışındaki sömürgeci devletlerin ilgisini çekmemiş bir bölgeydi. 1.Dünya Savaşı sırasında Musul bölgesiyle tek ilgilenen İngiltere olmuştur. Müttefiki Fransa’nın özellikle kültürel kurumlarıyla etkili olduğu Suriye/Lübnan bölgesini hedeflediğini bilen İngiltere, paylaşım projesi olan “Skyes-Picot” anlaşmasında, Adana ve Diyarbakır’ın yanı sıra Musul ve Kerkük bölgelerini de onlara bırakmış görünüyordu. Oysa savaşta bu bölgelerde Fransız ordularının bir eylemi yoktu. Buna karşılık Hicaz’da başlayan Arap ayaklanmasının da yardımıyla İngiltere Kudüs’ü, Şam’ı ve Halep’i ele geçirdiği gibi, Bağdat’ı da işgal etmiş, Musul’a 170 kilometre mesafedeki Kerkük’e varmıştı. Dikkati çeken, 30 Ekim 1918’de Rauf Orbay’ın imzaladığı Mondros Anlaşması’nda mütareke sınırını ve de birliklerin ileri gitmesini engelleyici bir maddenin bulunmamasıdır. Toros Dağları’ndaki tünellerin İngilizlerce işgalinin kabulünün anlaşmada bulunması başka tasarıların olduğunu düşündürüyordu. Ateşkesin arkasından Irak’taki İngiliz komutanı tarafından Musul’daki Osmanlı 6.Ordusu Komutanı Ali İhsan Paşa’ya (Sabis) gönderilen haritada Irak’ın Musul’un 200 Kilometre kuzeyindeki Siirt’e kadarki bölgeden oluştuğunu belirtiyordu. Ali İhsan Paşa Musul’u terk etmeye karşı olduğunu İstanbul’a bildirir. Ancak Mondros’un 7.maddesinin İngiltere’ye “herhangi bir stratejik yeri işgal hakkını vermesi” Osmanlı hükümetinin de karşı çıkmasını engeller. Ali İhsan Paşa’nın İngiliz komutanla tartışması bir sonuç vermez. Babıali’de savaşa yanaşmadığından İngilizlerce sarılmış olan Musul şehri 8 Kasım’da terk edilir. 30 Kasım’a varıldığında bütün  Musul vilayeti Osmanlı görevlilerince terk edilmiştir. Şerif Hüseyin’in ayaklanmasında etkili olan Mısır’daki İngiliz Yüksek Komiseri Mac Mahon’un zamanla Royal Dutch and Shell Co.’nun direktörlüğüne getirilmiş olduğu anımsanırsa, İngiltere’nin uzun vadeli bir politika izlediği anlaşılır.
Milli Mücadele’nin ilk etabında Eylül 1919’da Sivas Kongresi başlayınca, devletin sınırları sorununun ön plana çıkması kaçınılmazdı. Musul’u petrol anlayışından çok Mondros anlayışı çerçevesinde yani “Misak-ı Milli” çerçevesinde hudutlar içerisinde saydılar. Oysa Sykes-Picot tasarısı, sadece Musul’u değil Anadolu’nun dörtte üçünün dahi galiplerce paylaşılmasını gündeme getiriyordu. Sevr Anlaşması’ndan önce İngilizler ile Fransızların pazarlıklara giriştikleri görülmektedir. Fransa, Almanya’dan Ruhr bölgesini almak, oranın kömür madenlerine ve nehir sahillerine sahip olma karşılığında, 25 Nisan 1920 San Remo Anlaşması ile Musul’dan vazgeçti. Bu vesileyle Milletler Cemiyeti’nin başkanı Irak üzerinde İngiliz mandasını ilan etti. Bunun bölgeyi mutluluk ve medeniyete eriştirmek amacı taşıdığı da söylenmiş idi. Fransızların tahttan indirip Suriye’den uzaklaştırdığı Faysal’ı, İngilizler Irak tahtına oturttular. Musul petrollerindeki Deutsche Bank’a ait yüzde 25’lik hisse de Fransızlara verildi. Gerisi de tamamen İngilizlere ait oldu.
Yunan ordusu, Sakarya Savaşı’nda yenilince, Milli Mücadele’nin Avrupa’da etkisi son derece arttı. Suriye’nin kuzeyine, Anadolu’nun içlerine doğru Ermenilerle işbirliğiyle ilerleme denemeleri yapan Fransa işgalden vazgeçti. Ankara’ya bir diplomat gönderip görüşmeler sonucunda ilk Sevr şartlarını geçersiz sayan bir anlaşma imzalandı. (20 Ekim 1921) TBMM’nin tam yetkili sayılmasının yanı sıra Fransız işgalindeki Adana-Gaziantep bölgelerinin tahliyesi Misak-ı Milli ilkesinin güç kazanmasına yol açar. Antakya-İskenderun Fransızlarda kaldı ama yine de Türk kesimin yönetimdeki hakları kabul edildi.

Misak-ı Milli ilkesindeki bu başarının Musul’a da yönelmesi beklenecekti. Büyük Taaruz’un ardından Mudanya Ateşkesi imzalandı ve Anadolu’dan sonra Yunan askerleri Trakya’yı da terk etti. Lozan görüşmelerinin başladığı 21 Kasım’dan sadece bir gün sonra Irak’ın başına geçen Faysal’ın ordusu Musul’a girdi. İngiltere’nin konuyu Türklerle Araplar arasında bir sorun haline getirmeyi düşündüğü belliydi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanal Cephesi Harekatı-1

İyonize Olmayan Radyasyon Kaynakları: Biyolojik Etkileri

19.Yüzyıl Sırp ve Yunan İsyanları